NEDEN.BOTKAN: 1 .m abdal

botkanda bir görüntü : m abdal

NEDEN BOTKAN

botkan,hakında tarihi,coğrafi, konumu. yazi içinde gelen sözcüklerı,.
açıklamaya çalışacağız, inşaallah. M abdal

not: bizim botkan sitemiz bazı nedenler sonucu
ellerimizden alındı onun için burda yayınlamaya başladık: m abdal

NEDEN BOTKAN : botkan,ın öz geçmişine değinelim botkan halil ve bozo tarafından rum importorluğun bir yerleşim birimi kalıntılar üzerinde kurulmuştur ve köyün altında tarihi mağaralar bulunmaktadır. En başta pirom mağarası botkan,da meşhurdür bir söylentiler zinciri devam edip gidiyor pirom mağarasıda büyük bir define oldüğünü sanılıyor fakat hangi yönde olduğu bilinmiyor definecilerın en güzide yerlerden biridir ün,ü dört bir tarafa yayılmiştir ve definecilerın hayalıdır. bozo : bozıki,lerin atası olup bozıki,ler hz hüsyin,nin r,a soyundan gelmektedırler bu kabileye seyid derler bunlar yeş- il sarık sararlardı

Halil : halokilerın atası olup bunlarda hz hasen r. a. soyundan gelip bunlara şerif denir bunlar beyaz sarık sararlerdi köyün en büyük üçüncü kabilesi kevle zeve,de kalıyordu çevre köylerdeki yezidiler (satanist) gece baskını yapıp bir kaç sefer terş,leri (büyük ve küçük baş hayvanlar) götürürlerdı
neden hep vahşi batı kitaplar yazılmiş ama vahşi
doğu hakında hiç bir bilgi bulunmamaktadır bir gece yine yezidiler gece baskını zeveyiler düzenlerler bütün terşleri götürürler bozo ve halilden yadım isterler imdadlarına bozo halil çocukları yardımına koşuyorlardı
hata bu uğurda bozonun bir oğlu öldürülür.
bu durum cehfenın devrına kadar sürdü cahfer
babası halil,in yerine geçince zeveyi,lere bu teklifinde
bulundu şayet köye gelmezseniz size yardım etmeye
gücümüz yetmez ancak köye gelirseniz gücümüze güc
katar kendimizi baskınlardan muhafza ede biliriz.
zeveyi,ler bu teklifi kabul edip köye yerleşirler
Zeveyilerde : yekonun soyunda geliyorlar sonuçta zeveyilerde hz hasan r. a.ının evlatleridir sonuçta zeveyiler şeriftirler:devamı,neden botkan 2 : m abdal

____________________

NEDEN BOTKAN: 2

Zevayıler: zeveyiler hacı ali ziyaretın yanında kalıyorlardı, oraya kevle
ze ve derlerdı, dahada orası mevcuttur. daha sonra, amere cahfe, tarafınden köye getırırler. demiştik zeveyiler, botkanın en kalabalık, topluluğudur. ve köyün kuzey tarafına yerleşırler, zeveylerın en sulak
ve bahçalı arazileri, mevcut,du burda anlaşılıyor, zeveyiler ilk önce buralara yerleşmişler. çunku hale kaynağı, onlar köye hibe etmişler,

Hale kaynağı: (Kaniye hale) :Hale kanağının hikayesı, daha zeveyıler köye gelmeden önce bozo onlarden bir gelın oğullarınden birine getırır gelın babaya giderken, bozo şöyle tembih eder. bak kızım baban sana halat (hibe,hediye) ne verırse kabul etme yalıız köye yakın bir kaynak vardır. onu iste. gelın babanın evede bir kaç gün,den sonra evıne dönecek zamanı gelmişti, babası kızım hala,tını ne istersın. Gelın babacığım senden fazla bir şey istemiyorum
falanca yerde olan kaynağı istiyorum. babası kızım bu senın bilgilerın değildır, bu akılı sana kayınbaban vermiş. mademki isteğin budur, bende bu kaynağı sana halat veriyorum. o günden bu yana bu kaynağın ismi kahniye hale (halat kaynağı ) olmuştur, bu kaynak köye ait olmuştur

hacı ali ziyareti: haci ali ziyaretı çok tarihi mezarlıkten ibarettır. hangi devre ait olduğunu hiç bilgimiz yoktur. yalınız bu bilgimi sizinle paylaşmak istiyorum. size büyük müjde vermek istiyorum, haci ali ziyaretinde, hıcrın içinde iki ashabı kiram yatmaktadır. dıhya,yı kelbı r.a. kab bin malik. r. anhu. bu iki mubarek kişi burda medfundür. önceden levce pire,den r.a. bilgimiz vardı levce pire sere keş ziyaretınde medfundur, bunlara sırası geldimi değineceğiz inşaaallah..

Haci ali : haci ali nerden geldığını bilinmemektedır, yalınız hıcırın alt kısmında bir kaya kovuğu vardır orda yaşardı birde kızı vardı. hata kızı. babacığım niçin bizim davarlarımız yoktur, herkes beriye (süt sağmaya) gidiyor, babası kızı üzülmemesi için, bir şeyler yapmak istiyordu, nezre rez kayasında yaban (avor) keçilerini görür, kızına gösterır.? yavrucuğum, şu kayalarda gördüğün keçilerde bizimdir. kızı babacığım onları sağmak istiyorum, haci ali kızının isteğini, yerine getirmek için. Allahtan yardım ister. o yaban (avorleri) keçilri çağırı, yaban keçileri, gelır. kızı onları sağmaya başlar.?
Haci ali zevını zeveyiler verırlrdı.,

iki ashabi kiram,ım r.a. mezarların taşı: m abdal,arşivi

Ziyaret nedir.ziyaret içinde hıcır bulunan, eski mezar bulunan, mazarlıklere Ziyaret denir. ayrıca bu ziyaretler için senede bir gün yemekli ziyafet verilirdı, bu ziyafetlere zev derlerdi
Zev : çevre ziyaretler için Allah c.c. rızasını gözeterek, senın belirli
günlerde adaklar kesılerk o zevde bulunanlara verılırdı bu gelenek
dahada davam etmektedır, daha sonra bu zevler karnavallere dönüştü

mıtırblerın geçım kaynağı olmaya başlamıştı, kadınlı kızlı karman çorba gibi olmuştu akşamdan sabaha kadar, halay çekılıp kimin elli kimin cebınde olduğu beli değildi, büyük bir vahşete dönüşmütü. ama heryerde resülün varıslerı çıkar. mala abdullah onlardan biriydi. bu küfür alemetı olan halayları ortadan kaldırmaya çalışıyordu, çok sıkıntı çektıler, ama çok şükkür, netice elde edıldi. bir nebze olsada bu kötü fillerın bir kısmını kaldırdılar.

Zevler. artık bazılar köy içinde verılmeye başlamişti eylüy ayından önceden başlayıp. eylül ortasında son bulurlar. her cuma bir yerın zevi,idi her evden bir kap yemek çıkartılırdı bazı hamaretlı hanımlar saç üzrin dürüm ekmeği yaplırdı, birde yanında yumurtalı sarmusak koyarlardı . tadına doyum olmazdı. yaşlı bir kişi şöle nide ederdı. herkes kendı zev yemeğini getırsın. çocukların ellerınde kaşıklar olduğu halde beklerlerdi ne zaman yaşlı kişi izin verınce yemek yerlerdı.

Hıcır : Hıcır ziyaretler içinde evliye yade şehid olmuş kişilerın etrafını taşlarla çevrılmiş yere hıcır denir. savaş zamanlarında gayrı müslümler, altın gibi değerli eşyalerini, gömer. daha sonra, on kuşak torunları gelıp bu gömülerı alırlardı. çünkü müslümenler tarfında bu hıcırler, kutsal olduğunu biliyorlardı.?*

Mıtırb : mıırb (kemençe çalan) kemençeyı kendine meslek eden kişilere denir,? zevlerde vaya düğünlerde halayları coştururlardı, kendileride çaldığı bu kemençenın rıtımıne göre, zıplar, halayları coştururlardı. onun kemençesıne para atana şabeşe çekerdı,,?

Kemençe : kemençe (kemaçe) güney doğu anadoluda halaylar için yapılan bir müzik aletıdır. düt veya ceviz ağacınden yapılıp, üzrine balık yada tavşan derisi geçırıp, içini boş bırakırlardı, içine para atılsın diye. üzerine bir kaç akort düzeneği koyup, tellerı gererlerdı, kemençe yayı at kuyruğundanki kılardan yapılırdı..

Halay: bir veya bir kaç kişi tarafında rıtımlı rakıs yapmaları. yada delilo oynamalarına halay denır

Şabeş : mıtırbın kemençenın haznesıne para atma sonucu, o mıtırb o parayı veren kişiyi yüksek sesle medh etmesidir..?ü
-----------ı

NEDEN.BOTKAN: 3.m abdal

NEDEN.BOTKAN: NEDEN BOTKAN

botkan,hakında tarihi,coğrafi, gelen...: "NEDEN BOTKAN botkan,hakında tarihi,coğrafi, gelen sözcüklerı,. açıklamaya çalışacağız, inşaallah. M abdal

BOZO :bozo seyid bilal,in k. sıruhu soyundagelirler becırman
köyünden botkana gelirler ve bozonun çogcuklarınada
bozıki denıliyor

SEYİD BİLAL: seyid bilal kimdir hz hüseyin r.anhunun soyunda
gelir böyle allah dostları gayeleri diyar diyar ge-
zip insanların kurtulması için uğraşan erenlerdır
mirek: bir gün o çevrede mirek olan arba mireği tazılarla
ava çıkmiş ve bir tavşanı tazılar kovalar mirekta ardında mirek
olağan bir olaya şahid olur seyid bilal namazda tavşan cecadenin bir köşesinde çömelmiş tazılarda berdide çömelmiş
arba mireği bu keramet karşısında ne yapacağını şaşırı
ve namazın bitirmesini bekler arba mireği şöyle der artık senin
bu beldede cırm (vergi) alınmayacak bundan sonra bu beldenin
adı becırman (vergisiz) köyü olarak kalır
seyid bilal k. s.ın kabirleri becırman köyündedır bu kabir
korkan ve aklını kayıp eden kişilerin bir derman yeridir
o hasta kişiler bir gün türbede yatırılıp allah rızası için bir kurban kesilir sevabı seyid bilal k.s.ha hibe ediyor.
seyid bilal zevi rumi takvimine göre eylül ayın ilk cuma-
sı zevidir bu günde seyid bilal evlatleri bir davar (keçi) keserler
gücü yetmeyan o gün etli yemek verır şimdiya kadar boyle
devam ediyor

HALİL: Hevik,ın 6 oğlundan biridir heştvanden izdare gelir izdar,de
puşhar mağarasında kalır gayesi burda kalmaktı tabi,ki
terşi (küçük baş hayvanlar) için en mükemel yer olarak görür ama gerçekler sonra ortaya çıkar halil,in 6 oğlu var hepsi terşleriyle uğraşırken insanların gözünde küçük bir olay oluşur.
ısik,in köpeği ve halil,in köpeğine dalaşır dalaşırlar isik kendi köpeğiyini savunur halil,in köpeğine sopa ile vurur
bu durumu gören halil akşam çocuklarına şoyle der, bu gun kö-
peğimize saygı göstermiyen yarın bizede saygı göstermez burdan botkana göçer
halil ve çoculariyle beraber botkana yerleşir bozo ise
öncede oraya yerleşmiş idi, ikisi bu köyü kurarlar
HEVİK : hevik 2 yetim kalır yani babası hevık vefat edince babasının lakabı ona geçer ve kimsesiz kalır akrabalarden birinin kızına aşık olur çaresı bulunmadığında kızı kaçırmaya karar verır bütün varını yoğunu kızın babasına bırakıp,
ırak,tan tora gelır amcasının yanına gelır şimdiki halile köyüne gelir bir nevi muhacir olur.
halile,ye gelince azınc,lara (mağara) yerleşir git zaman gel za-
man halil burda dünya,ya gelır diğerleri sırayla dünya,ya gelirler 7 çocuğu olur 6,isi erkek 1,i kız olur.
zamanla çocuklar büyür terşi çoğalır bir gün arap diyarında bir
gezgin gelır arap diya tanınır ıı,ıncı hevik,e çoban olur
her yerde dedikodular oluyor bu dedikodulardan biri
hevik,in kulağına gelir çoban arap kızı arsında bir şey vardır
hevik oğullarına evladlerım böyle bir dedikodu olmuştur bunları takıp edin dine uygun olmayan bir durum görürseniz ikisini öld-
ürün demişti sonra oğulları, babacığım biz bunlarda dediğin gibi
na hoş bir durum görmedik.
hevik bu konuyu kapatmak için arab,i iç güvey eder
yani kızı arab,a verir onun elinde tutar bir az terş verilir

hevik anlami: hevik arap dilinde yalın ayak manasına gelir
hevik ve yeko yetim olarak şengal beldesında
büyürler iki yetimin hikayesi :botkan:4 bakın :m abdal

====================================

NEDEN BOTKAN: 4

HEVİK VE YEKONUN HİKAYESİ

ŞİNGALDE İKİ YETİM: ırakın bir köşesin de ciğerı aşk ataşına
yanan bir genc ama ulaşılmaz aşk deryasına düşmüş aralarında uçurum olan iki sevgili bir,de amca çocukları babası lider (şehke araba) genç ise bu uçurumu kapatmak için hiç kolay olmadığını farkında en sonunda amca kızını kaçırmaya karar verır ama
nereye kaçarlar şeyhın eli uzun onları bulursa sonuç çok kötü olurdu
en sonunda kaçmaya karar verırler
öyle bir yola girelerki dağları ovaları aşıp şıngal beldesine varırlar artık iki kaçaktırlar ya af edilirler ya da öldürülür,ler ama bunu çoktan beri göze almişlar bütün başarılar korkmadan sonuna varmaktır.
Şıngalda iki müslüman genç: evli gençler yezidilerin liderinin (şeyhık) yanına sığınırlar bu sayade arap şayhı burayı düşünemez yezidilerin yanına gittiklerıne ihtimal veremez ırağın ucre köşelerinde gelen bu delikanli hem islamın nuru hemde ehli betın aslatı simasında parlayan bir yıldız gibi şeyhık,ın kızının aklını başında almiş ve bu dünya güzeli hayalındekı pernsı bulmuştu çok ona abayı yakmişti güzeliğin farkına varmiş fene halda kendini kaptırmişti yalınız annesi farkında ama bir türlü bu sevdaden vaz geçirmiyordu
şeyhık bir gün bu olayın farkına varır kızını kendine
sığınana bu gençe kızını verse kızı müsülman olur şeyhıkın itibarı beş para oluurdu çünkü önceden kendi itibar ve şerefi için bu adama sahib çıkmişti, bunu kova bilir ama kızı her şeyi göze almiş ve deikoduların önüne geçmez
liderlık konumuna sahip çıkmak gerekir aile ferdlerlle bu olayı detaylı olarak elle alırlar aile kurulunda bu arab gencı öldürmeye karar verlır.
bu olaya karşı çıkan ailenın anesı: gızlice çare bulmaya çalışır hem kızını kayıp etmemek hemde kocası ve oğlunu düşman sahibi yapmamak ileride bu gençlerin akrabaları intikam almaya çalışırlar, ata sözü 7 yıl yokluğu 1 yıl düşman sahibi olmasına tercih edilir
Anne yatağa girmiş ama içinde bir sıkıntı bu olayı nasıl
bertaraf edecek nasıl bir çare bulacak gece hızla ilerliyordu,
gecenın bir diliminde kızını uyandırır bu sevda,de vazgeçip geç-
mediğini sorar fakat görürki kızı her şeyi göze almiş
Ana yüreği kızın yokluğuna dayanırmıydı hangi inançta olursa olsun sonuçta bir ana,dır
mademki bu kader sevginde cidisin ahırda 3 at,ı hazırlamişim çabuk davranın baban farkına varırsa hepimizi keser
Şeyhık,ın kızı o arabı gence haber verır işte kaderın
cilvesi tam amcanın hışmın da kurtulmuş derken yeni bir macaranın içinde kendini bulur burada bu insanlara güvenmiş iken kendisi olayların akişında bulur.
Soğuk bir kış gecesi: öyle bir fırtına var yerler karla kaplı böyle gecelerde kurdlar bile ininden çikmaz bu gece burda kalsa hem kendisi hem eşi birde çocuğu öldürülür belki iman aşkıyla yanan bu genç kıza işkence ederler, artık bilinmeze bir doğru yola çıkacak.
Bilinmeze doğru giden yolcular: şeyhıkın kızı bir yanda anne,nın yaptığına sevinir bir yangdan anne,nın çok büyük bir riskin içinde olduğunu bilir öyle bir aşk,ki ailesini inancını bir kenare bırakıp bu gece yolla çıkan bir kimse belki soğukta donar ama bu aşk uğrunda ölümü göze almiştir.
yollcular gece yarısın da yolla devam ederken her taraf buz kesılmiş birde fırtınaya maruz kalırlar insan soğukta
haraket etmeyince çabuk donar bu yolcular atların üzerinde
atların yullarına eller yapışmiş yavaş yavaş bu yolcular donmaya başlamişlerdı bu yolcular nere gideceğini bilmiyorlar
atlarını serbest bırakmişlar asil arap atları sahibini eve götürür
ne kader yol aldıkları bilinmez.
arabı genc donmuş atın eğerına yapışmış amcasının evine gelmiş kıpırdiyecek halı yoktu onu ısıtmaya çalıştılar ilk konuştuğu sözler çocuklarım yolda kaldı
arab şeyhı hemen geldığı yöne adam yolladı adamlar
kalpları kırık bir şekide döndüler ve terekelerinde birileri var arap şeyhi maraklar içinde acaba kızına olan hasreti sona ercekmiydi umtlu bakışlarla atların terkelerına bakıyordu ama bakışları hüzünlü bir şekilde yere dikti torunu ve kızı çoktan ebedi alema göçmüşlerdi ama bir gencecik fidan boyunde biri daha vardı o aşkın ocağında pişmiş sankı dört elle hayata yapışmiş arap şeyhı heman müdahale edin barı bu genç kızı kurtarın arap şeyhı çoktan yeğenı af etmişti ve nikahı kılar
Arabı genc ikinci sefer baba oluyor arada bir buçuk yıl geçtıkten sonra bir oğlu daha oluyor donmaktan kurtulmuştu
ama ecelin pençesinde kurtulmayıp rahmeti rahmana kavuşur
iki yetim şıngal yollunda şeyhıkın kızı dul kalınca eltileri buna baya eziyet etmeya başlarlar gayelerı onu baba ocağına göndermek birinin üzerine kuma gelır korkusuyla ürkek
bir ceylan gibi şeyhıkın kızı baba ocağın gider iki oğluyla
şeyhık ister istemez kızını bağrına basar ve torunlarını kendi inanci üzerine yetiştirmek için bulunmaz bir fırsat,tır onun için ama bilmezki bu kafeste iki kuş misali bir gün
baba ocağın dönerler tabi ki bunu zaman gösterir zaman mükemel bir ilaçtır
çocuklar artık yavaş yavaş büyüdüler çevreyı bir az tanımaya başladılar ve başka çocukların arasına karışıp oynamaya başladılar bir gün oyun oynarlarken onlardan biri
bir kadının oğlunu döverken entersan bir konu ortaya çıkıyor
kadının sözlerin ardınaki sır: kadın kızgın bir tavırla kim bilir siz hangi soysuzun oğlu sunuz benim oğlunu döviyorsunuz kadın bu lafları edince içlerine kurt düştü acaba şeyhık babamız değilmi bu sorunun cavabı en iyisi annemiz bilir
annenın çocuklarına cevabı: çocuklar bu konuyu iyice anlamak için sırdaşları olan annelerıne anlatırlar anne ne diyecek çocuklar marak içinde dinlediler anne bu çocukların
güvencesi için bir az daha büyüsünler bu yükü kaldırmamaya bilirler babasını gösterdi işte babanız çoçuklar artık az büyümüşlerdi bu senın babandır bizim babamız kim.
annenın telaşı : anne bu sözleri duyunca hemen telaşa kapılır ve etrafına bakar korku içinde onun korkusu iki oğlu içindi babası bu sözler duyarsa çok kötu sonuçlar olabilirdi
ama ömür boyu bu sırı saklayamazdı ve babaları seceresı bir kağıta yazılı olup anne yılarca bunu saklıyordu acaba bunu onlara verecek zamanı gelmişmiydi yoksa bir kaç yıl sonra bunu açıklasaydı çıkmaz bir yolla girmişti
şecere bazbendın verilmesi: Anne belki ölüm gelir bu sırı açıklamasam büyük bir vebal altına girerim diye düşünür
ne olursa olsun güzel bir şekilde açıklarım kuzucuklarım siz müsümasınız babanızın soy kutuğu (şecere) yanımda rehmetli babanız vermişti az daha büyüyün diyecek gibi olacaktı fakat
şeyhık farkına varsa öldürür butun emeği boşa giderdi
kuzucuklarım işte babanız kendi babasını gösterdi.
arda yıllar geçti iki delikanlı olmuş artık kötüyü iyiy bilen ibadet
müklefiyetine girmiş iki delikanlı
bir sabah uyanırlar sırlar dolu bir ruya görürler sarıklı nur yüzlü
bir allah dostu evlatlerim bu yezidilerin içinde çıkın ikisi aynı rüyayı görürler
sırlı rüya: öncede bir seferınde rüyalarında büyük dedelerini görmüşlerdi ama rüya deyip geçmişlerdi ardında ikinci gecede aynı nur yüzlü adam sert bir tavırla size diyorum
burda çıkın yezidilerin içinde kalmayın sabahleyın ikisi aynı rüyayı anlatırlar fakat yine bir yorumunu bulmazlar rüyadır diye geçip atarlar fakat gayb aleminde dedeleri gavsı azam kadesallahu siruhu üçün gecede bu sefer onları korkutarak size
diyorum bu yezidilerin içinde çıkın ama umrunuzda değildir burda çıkmasanız sizin gözlerinizi oyarım siz müsülman evladlerisiniz sabahleyın gençler rüyanın heybetinde uyanırlar ve çilekeş annelerine yönelirler anneden kesin gerçekler isterler.
anne yüreği belki gitmelerine razı olmaz ama vakit geldiğine bu rüyalarda anlaşılır kuzucuklarım sakın kimse duymasın işte babanızın bazbendı (şecere bezın içine sarılı) ve büyüğün koluna
takar sakın bunu gayıp etmeyin ve anne nizi unutmayın ve anne bütün kederlerini içine atar iki gençlerı kafeste kuşlara benzetıp onları azat eder ama içi kan ağliyor gitsinler serbest
ibadetlerini yaparlar islami öğrenirler.
şıngalden çöle gelen iki genç: anneden ayrılmak zor ama insan oğlu inançsız yaşayamez dünyada akılı insan hep arayiş içindedir bir şey öğrenmeye çalışır öğrendikçe gerçek inanci bulur yeterki aklı selimle düşünsün dünya yüzeyinde iki yolun var olduğunu bu gençler biliyordu biri hak diğeri batıl bunca yılları batılın bağrında geçirmiş rüyadeki uyaran atanın yoluna girecek bu kuddusi yolda yürümek gaye edinirler ve akrabaların yanına gelırler. devamı neden botkan: 5: m abdal

================================

İSİK KİMDİR ARAP, ARBA MİREĞİN ÖLDÜRMESİ HEVİKİN HEŞTVANA YOLCULUĞU

---------------------------------------

NEDEN BOTKAN : 5

NEDEN BOTKAN : Bu iki genç irağın bala beldesine yerleşirler
yeko evlenip tora doğru yol alır torbölgesinde
baskılı kendine mekan eder kardeşi hevik orda kalır evlenır ordavefat eder ve onun oğlu 2,inci hevik akrabalarından birinin kızına gönül kaptırır dedesi gibi kaçar bu kaçış amcanın yanına olur yani yekonun himayesine.

İSİK KİMDİR:İsik ismi isa olup yekonun evlatlerındendır fakat
önceden izdar köyüne yerleşmiş halilin köpeğine saygı göstermediği için halil burda kalmayıp botkana göçer isik izdarliların atası yalınız hevikin bir oğlu izdare davet edlir serhan
serhan ve isik izdarde beraber yaşarlar.
ARAB : Arab arabiler aşiretin atasıdır ve 2,inci hevikin damadı
yirmi küsür köyü bulunmaktadır ilk durduğu yer
halil,e dır çünkü burayı kayın pederı ona vermiştir
halile: halile köyü hevikin büyük oğlu halil burda ilk doğduğu için bu köyün ismine halile demişlerdır şu ana kader bu isimle anılır

ARBA MİREĞİN ÖLDÜRÜLMESİ: Arba mireği burda osmanlının
bir valisi mevkisinde idi kendi miletini cırmler
altında ezdikçe eziyordu millet buna tahamul ediyordu birde ırzlarına musalat olmuştu bu çekilmez ama kendine has askerleri vardı boğaz tokluğuna yanında dururlardı mirek için babalarını bile öldürülürlerdı mirek öyle ileri gitmiştiki nerde güzel bir kız görse odaya getırır ırzına geçer sabah olunca babasının evine gönderirdi ve herkes bunun farkında idi
arabın başında büyük bir müsibet: mireğin avanalardan biri mireğe mirim arabın bir kızı var nadide bir çiçek tam mirime layık ve mirin içine kurt düştü heman bir avane (yardakçi) gönderir ve araba yarın kızını mirek istiyor süsle pusle gelin götüreceğiz eğer vermesen sen bilirsin arabın bıyıkları ağzına düşer yutkunmaya çalışır ne diyecek kelime bulamaz içine nefret kin ataşı alevlenir ama birde mireğe gücü yetse ama biliyordu hayır dese mirek ocağı söndürür ama yine de hayır dedi
arabın yüzündeki üzüntü : arab neler başına gelecek farkında idi ama yarına kader allah elbette bir çıkış yollu gösterecekti ve akşam kayın babanın yanına gider hevık
tecrübe sahibi bir adam idi arabın yüzündeki üzüntüyü görmüştü ve onun açılması ve konuşması istiyordu hava hafif soğuk idi hevikin çocukları ocağı yakmişlardı ısınmak için her kes ataşın çevresınde çember olmuşlardı ama arabın içinde ki kor arabı içten içe bitiriyordu
hevik soruyor: arab yegenım senın bir sıkıntın var akşamden beri bize açılırsın diye bekledık ama derdını söylemiyorsun arab nerden başlacaktı ama içini dökmeye ihtiyaci vardı hevıkın yüzüne bakar baba bana bir yol göter çıkmaz bir yolla koydular beni mirek kızımı istiyor hevik sonucu biliyordu karşi çıkmak güç istenecek bir durum idi bu belayı bertaraf çareler aramaya uğraştı ama bazan tek başına
çara bulunmaz çareyı aile toplatısından bulur aileyı toplantıya çağırır 12 oğlan birde ikisi 14 erkek ataşın çevresınde otururlar
hevik,in kararı: hevik bu kuruldeki ferdlerın düşünceleri sorar her biri bir öneride bulundu hevik bu işi kökten hal etmek istiyordu ama aniden gözleri üzerine çeken biri konuştu hevik can kulaği ile dinledi genci hevikin küçük torun muco idi
Muconun önerileri: asıl adı mucahid tır kısaltması muco denılırdı muco benım sakalım daha çıkmamiş ben ablamın yerdınde gider ve bu pisliği ortadan kaldıracağım hevıkın hoşuna bu konuşması gitmişti fakat sonrası önemlidir zaiyat vermeden bu işin altında kalkmak için hevik bu gayeyi gutmektedir ve şöyle kararlaştırırlar mirek,ki öldürdüğün vakit köşkün üstünde bize ataşla haber vereceksin avanelerden kaçan veya yaramazlık yapan olursa bizde onları etkisiz hala getırelim
arab bu belada kurtulacakmiydi: 13 cengaver arbanın etrafına kendilerine siper hazırlarlar gece sessiz ve ayışığı var bazı yerlerde gölgelikler olmuş hava esiyor belki bu cengaverler üşüyorlar ama onların bir gayesi var hepside mucoyu bekliyorlar korku ve umut içerisinde ya kendileri yok olacaklardı ya mireğin avaneleriyle bereber yok edeceklerdi o gece arbanın talihi değişecekti ve bütün gözler ve kulaklar muconun bir işaretini bekliyordu.
muconun dürümü ne olcaktı: mucahit ablanın duvağı giymiş ve gelın gitmişti mireğe mirek arap çetin ceviz olduğunu biliyordu çunku öncaden razı olmamişti fakat kendisinden korktuğu için kızı göndermişti mirek bu düşünceler içerisinde odaya girer gelın bir köşede oturmuş bekliyor mirek korkutucu bir sesle ağızında ne hoş küfürler çıkmiş ti arabın hakında kalk bana bir tas su getir mucahit farkına varmasın diye hem çer çabuk suyu getırır ve yerine geçer mireğin soyunması bekliyordu ki onu öldürmek için mirek yine korkutucu bir sesla yatağa davet eder yine arab,ba bir sürü küfür ederek mucahit yatağa yaklaşır elinde hançeri ve bu küfürlerden tiksinmiş idi bir an önce bu ermeniyi gebertmek istiyordu mirek onu sarmaya çalişırken muco onun böğrunden hançarları saymaya başladı ve mireği geberttı ve köşkün damında çıkar ellinde bir ışık diyer cengaverlere işaret verır

pusuda bekleyan cengaverler :hevık emir verır hayde yiğitlerim bu gece bir avanesi kalmiyacak mireğin köşküne doğru yürürler
ve karşı çikanların kepsini kılıçtan geçiriyorlar ama orda atına binip bir kaçan var acaba bu kaçak nerye gidecektı amacı ne idi ama hevikın başında çok olaylar geçmiş sivri zekasıyla tahmin etmişti bu atlı mirekın kardeşine haber uçuracaktı.
bınkelbe mireğin gelişi : bınkelbe gercüşa yakın bir köydür o zaman ermeniler yaşıyordu şimdi müslümanların köyüdür. kaçan atlı o gecede bınkelbe mireğine haber verır mirek avanesiyle beraber o gece arbaya herahet ediyor gayesi hem kardeşinın imtikanı alıp hem arbada işi düzene sokmak idi sabaha kalsaydı çok geç kalacaktı.
Hevıkın önerisi : hevık bu gece bütün sorunları ortadan kaldıracak mirekın adamlarını hepsini temizlemek gayesindeidi
haydı çouklar davranın şimdi bınkelbenın mireği gelir askerleriyle beraber bunlarıda hal ettıkmi bu ahali bu pislilerde kurtulür ve bınkelbe yolunda pusulara girerler ve oklarını hazırlarlar
Bınkelbe,nın mireğin öldürmesi : mirek içinde imtikan duygusu bir de oraya varsa hevik ve arabın tüm fertleri kılıçtan geçirecekti burdeki ahaliye ibret yapacaktı onun için atları dört nalla koşturuyorlardı ama hevikin zeki olduğunu hasaba katmamişti ve yavaş yavaş ölüme gitiklerini bilmiyorlardı tam bu intikam duyguları içinde hevikin pususuna düşmütülar dört bir yanda ok yağmurun içinde kendileri görürler neye uğradıklerini çok sonra farkına varırlarama iş işten geçmişti hevik ve çocukları bunlarıda ortadan kaldırdılar.
Gece kahramanları: gece kahramanları köşkü elle geçirmişlerdi artık güneş bir başka arbanın üzerine doğcaktı ahali uyandığında bir fısıltı kulaktan kulağa yayıliyordu mirek öldürülmüş ahalinin kafasında bu vardı kim buna cesaret edebilirdi hafiften bir fısıltı hevik ve damadı ve çocukları içlerden bir sevinç ahali artık güzel bir nefes alabilirdi artık hevike yol görünüyordü
Heştvana yolculuk : halile,yi damadına bırakıp heştvana doğru terşini sürdü mava dağın eteğinde siseban vadisi heveke,yi kendine bağladı artık heştvanı kendine mekan seçti ölünceye kader ve mazarını heştvana koydu çünkü heşvanın korucusu hevik idi: devamı. neden bokan: 6 :m abdal

NEDEN BOTKAN: 6

SİSEBANA YOLCULUK: Hevik halileden yolla çıkar terşine
güzel bir yer ararken yolu azınclı bir yere düşer ve azıcnları güneya doğru bakan bir yer bulur, kim bilir burdan ne kavimler gelip geçmiştir hevik çocuklarına artık burayı mekan kılacağız burya yerleşince yaptığı kahramanlığı her yöne yayılmiş bütün çeteler bunlardan uzak durmaya özen gösterirlerdi herkes hevik ve oğularından yardım istemeye başlamişlardı

HEVIK,ın oğuları : hevıkın altı oğluve bir kızı vardı,
kızı arab,a vermişti oğulları başta halil, serhan, hırman, ziayaddin, kenan, sincan.

halil : botkana yerleşmiş ve onunda altı oğlu vardı bozo bu kahramlıklarını öğrenince sevinir çoktan bozo adamını bulmuştu ve kendine lider yapmiştı ve çocuklarına dahı bunların liderliği tevsiye etmişti ne zaman bu liderlik halil,in çocuklarının çıktıyse köye çeşitli belaler gelmiştır fakat az kişi farkında
Serhan : serhanın izdare gitmesi isik bu kahramanlık
olayı duyunca hevik,in yanına gellır bir oğlunu izdare göndermesini rıca eder başta demiştik hevik çok zeki bir yapıya sahiptı isIka şöyle cevap verir bir oğlumu fede etmemi istiyorsu bunun karşılığı ne vere bilirsin isik hiç bir şeyi hevike vefemezdi hevik serhanı yanına veriyorum sen ve çocukların sağ olduğunuz müdetça serhan ve evlatları siza önder (sizi yönetcekler) isik bunu kabul eder ve serhanı izdare gönderir en son zamanlara kader bu liderlik olyayı devam etmişti.

Hırman: hırman botuj köyüne gönderilir aynı sözü onlardende alır hevık, botujta yekonun çocukları bulunmakta idi yanı hevıkın amca çocuları botuj dekilerde bunu kabul eder.

Ziyaddin : zıyaddin meran köyüne gider aynı sözü çeloden alır çelo bu önder liği kabul eder en son zamana kader bu liderlik devam eder.ziyaddin(zeynal) bu isimlerden birinden anılır
çelo kimdir : çelode baskılıdan gelme yekonun torunu dur fakat ne yazıktır ki bu iki akrabalar içine bir ara düşmanlık girdi bu düşmanlığı ber taraf edıp kardeş gibi geçinirler çok şükür
Kenan : yanı kıno berdahol,liler kenanı heveikten
isterler hevik aynı şartları öne sürer onlarda bu önderliği kabul ederler berdahol,un yerlilerı yekonun torunudurlar yani bunlarda baskıl,lidirler

sincan : hevıkın yanında kaldığı oğlu heştvanilerin atası
daha sonra şemık aşiretine bağlı insanları içine alırlar bunlara male resule derler

Delave kınıkede gelen mazlum: artık hevık zeki insan
allahın rahmetına kavuşmişti altı oğlu heştvande
bulunuyordu ezilmiş ve yorgun bir yabancı heştvana gelmiş beliki çok uzaktan gelmiş hevıkeyı sorar hevıke çocukları ne için sorduğunu sorarlar gelan yabancı ağlıyarak sızlayarak babamı öldürdüler ve bana zülüm ettiler varımı yoğumu ellerimden aldılar bana hevike git sana yardım edecek dediler, hevikin çocukları hevikin vefat etiğini söylediler yabancı adam mazarı göterindedi
onu ziyaret edeyım gayesı boş gitmemek tı bu cangaverlerden bir kaç kişiyi yanına almaktı.

Hevıkın mazarına sğınan yabancı: mazarı gösteriler
yabancı adam mezara kapanır ey hevık ta delave kınıkede geldım umudumu sana bağlamiştim hanı bana yardım edecektin zalimlere karşi ayakta dururdun şimdi kim bana yardım edecek diye feryat etmeya başlar ve adam allah rızası için burda yatan cengaver hatırı için ellimden tutun siz oğullarısınız aslandan aslan doğar ne olursunuz bana yardım edin ve mazarı salmayıp beni burda boş göndermeyin diye feryat eder gelen yabancı adam.

beş cengaver ölüm yollunda: halil ve dört kardeşi o
yabancı adama yardım etmek için yolla koyuldular fakat kenan onların gitmesini istemiyordu büyük bir felaketı sankı seziyordu fakat ağalarına söz geçiremiyodu şayet hevik sağ olsaydı belki onlara yol gösterecekti fakat biri var hevik gibi zeki ama dinleyanı yok kenan kendini içten bitiriyordu ama takdiri ilahi ne ise ona rıza çoktan göstermişti ve kardeşlerı için içinde bir sancı hisediyordu kardeşlerini yolladı ve kendisi gitmedi çünkü altı kişi bir aşirete kafa tutmak çok zor bir olaydı onun için gitmek istemiyordu

beş cengaverin imtikanı: beş cengaver delave kınıka
varmişlerdı ve üzerlerine çok sayıda adamlar geldiler ve bir de oranın yabancılarıydı büyükleri halil ne yapacağı şaşırmiş bir halde kardeşlerini koruyordu amansız bir şer (ceng) içinde kendileri bulmuşlardı mücadele devam ediyordu : devamı neden botkan: 7 : m abdal
----------------------

neden botkan: 7

NEDEN BOTKAN =

Beş cengaverın şahadetı: halil ve kardeşleri çok bir zor
durumda idiler dört bir taraflarını sarmişlerdı ve kendileri bilin mez şerin içinde bulmuşlar halil bu esnada kerbelayı bir an hatırladı belki amcaları hz. hüseyin r. anhu gibi burda şehid edileceklerdi ama çıkmaz bir yolla girdiklerini çoktan farkına varmişlerdi.
halil kardeşlerine kendini siper ediyordu fakat bu yabancı insanlar bu kahramanları bile tanamiyorlardı tek bildiklerı bir an önce bunları ortadan kaldırmak için gaye güdüyorlardı.
delave kınıke üzerinde kara bulutlar: bu cengaverler
iyicene köşeye sıkışmişlerdi artık beş kardeşler sonlarının geldığını biliyorlardı bunlar teslim olmayan türlerden idi ölümden hiç korkuları yoktu bunların bu beş cangeverler ölüm şerbetini berber içtiler
zafer çığlıkları: artık delave kınıke bu yabancıları en
sonunda ortadan kaldırmişlerdi ve ganimetı almak için üzerlerindekilerin hepsıne el konulur ama çok zaiyet vermişlerdi bunlar neyin neyisidiler beş kişi koskocaman aşireta kafa tutmuşlardı,
kayıp olan şecere: halil,in kolunda bazbandı (şeceresı)
vardı kardeşleriyle berber öldürülürken ganimetın içine o da karışmiş gitmiş idi ( hevik oğulları yallarca nerden geldıklerini bilmiyorlardi hevikeliler için bu şecere çok önemliydi her bir durumda belgenizi getırın yılarca bu olay surup geliyordu hiç hevıkelilere inanmıyorlardı çok sırlı olaylar olduğu halde size köyde olan bir olayı bu prantez içinde deyinceğim inşaallah
olayın oluşu: demiştikya bozo ve halil köyü kurarlar bu
yakın tarihta bir olay olur haci musa halilin evladı seyid osman bozo,nun evladi ikisi soy yönünde tartışırlar ikiside cahil seyid osman h, musaya derki siz yezidisiniz hacı musa derki siz çingenesiniz bunlar laflarla dalaşırlar seyid osman seyıd bilala havale eder bu gece sana cezanı versin fakat h, musa bir şey söyliyemez
haci musa,nın rüyası: rüyada üç atlı görür biri seyıd bilal biri gavsı azam (abdulkadırı geylanı k.sırruh) diğeryi bilinmez seyd bilal haci musanın boğazına sarılır bana küfür ediyorsun ve ğavsı azam kalk ya seyid bilal o bürüda (yani seyid osman) küfür etti ve evladını korur rüda dahı olsa gavsı azam evladlerını sahipsiz bırakmaz ey belge isteyan kişi atanı kaç sefer rÜyanda gördün atan için ne hayırlar verdın çevrene bak herkes senenın belerli günlerinde ataların hayrına kurban keserler ve sevabını atalarına bağışlarlar belki bir lirayı atan için vermemişsin sende köyündeki kişiler gibi atan için hasanat yap ondan sonra bende bir şeyler iste, benim temenim bir birinizin soyuna küfür etmeyın kimin ne olduğunu allahtan başka ğaybı bilan yoktur ama bazı kullarınada ğaybın sırları bıldırr, vesellam)
artık kara bulutlar kınıkenın üzerinde dolaşmaya başlamiştı bunların ölümü kurtülüş sanmişlerdi ama ta uzaklarden habarı alan hevik gibi zeki ve cengaver biri daha vardı bunu hiç hasaba katmamişlerdi.
kenan imtikan peşinde: kenan kardeşlerin öldürdüğünü
duyunca çok özülür bunların imtıkanı nasıl alırım diye plan lar yapar fırsat kollamaya çalışır zaiyet vermeden bu cengaverlerın kanı yerde koymamak,
çabalar içinde kıvranıp duruyordu kendine göre imkan hazırlıkları içinde idi ve istıkbaret kurar delave kınıke yolları araştırıp bir baskında her şey hal edecektı ve gelen yabancının yetırdiği malı geri alacaktı bu zor olyada beş cengaver kardeşini yetirmişti cigeri yanıyordu ama yinde sakın olmalıydı yoksa bir şey yapmadan oda ortadan yok olacaktı
Kenan iş başında: kenan bir kaç atlı yanına alır delave
kınıke,ye doğru yol alır kınıkelı yabancı bütün istikbaret bilgileri kenan,e verır kenan gitmeden önce ne yapacakları bir bir yanındekilerıne anlatır ve bir baskında her şey haleder kınke,liye yetırdiğini geri verir ve kardeşlerin imtikanı alır vegayip olan bazbendı bulamaz asırlardır birilerin yanında saklı artık bunlar yavaş yavaş bunu sahiplerine ulaştıracaklardır.
:devamı neden botkan: 8 : m abdal

+++++++++++++

TOR BOLGESI. VE AHALI UYRUĞU CAHFER SİİRT YOLLUNDA HALEFE GARISI OLAYI

=NEDEN BOTKAN =

Tor bölgesi : tor neresidir dicle nehirin güneyıne düşer
güney doğusu cehhenem vadisinden kesişir batsı habızbinilerin bittiği yerde son bulur güneyi ise nusebine ulaşır bu bölgenın tümüne tor denir tor bölgesi dağlık hafif yerlerde düzlükler bulunur ekseri bitki örtüsü çalı ve meşe ağaçlarıdır torun etnik gurupları bir kaç aşiretten Medana gelmektedır
Torun etniği: tordeki etnik gurupları yezidiler nasraniler
ve çoğunu arap kökenli kurmencler oluşturur bu etnik gurubun dili arapçaya yakındır çünkü bunlar sonuçta araptırlar fakat şehirde yaşayanlar dilini değiştirmemişler mardin aynkaf hasankeyf estıl bunlar gibi yerleşim alanları kendi arap lehçesını muhafaza etmişlerdır. taşraya yerleşenler karışık bir kurmanci dilini ortaya çıkarmişler dicleye yakın tor taşrası ekseri ihtyacını karşılamak için siirte gidiyorlardı kervan olarak
botkan ve çevresi siirt yollunda: Botkan ve çevresınde-
ki köyleride seneden bir kaç sefer siirte kervan olarak gidiyorlardı ama bir sorun vardı yezidiler yol kesici olarak kervan leri soyuyorlardı artık bu yol çekilmez olmuştu bu köylerdeki ahali buna bir türlü çare bulmuyorlardı
Cahferın kervanı : cahfe artık bunda el atmak istedi ve
köyde kim siirte gelmek istiyosa benım gelsın, tabiki bunu cehfer demişse herkes bu adama güveniyordu. hata yezidi zoro,da bu cahfeden çekiniyordu cehfer kervanın önünde omuzunda kılıncı kınında çıkarmiş ve cahferın kervanı siirte gidiyordu fakat yezidi zoro içi yanıyor ama cahferın namını duymuş karşısına çıksa canını belki kurtarmaz bir yerde cahferi sıkıştırmak istiyordu ve aklına hana reş gelir nasıl olsa akşam burda kalırlar diye düşünüyordu.
Han kapısında duran cangavar: zoro yol kesicilerın lideri
zoro ve adamları geceyi beklerlerken ve cahfere şöyle seslenırler cahfe gündüz senin gece bizimdir cahfer gündüzde ve gecede benimdir gücünüz neye yeterse hiç çekinmeyin yapın ve cengavarın torunu azda olsa dedesıne çekmiş kahramanlık yönünde. handekilere şöyle der ihtiyacınız ne varsa şimdi yapın geceleyın sizi dışarı çıkartmam der cahfer han kapısında nöbet bekliyor biliyorki zoro ve adamları baskın yapacaklar hazırlıksız yakalanmak istemez onun için kapıda onları bekler hana girerlerse kervana zarar verır düşüncesiyle ve zoroyu bekler
zoro ve adamlarının püskürtmesi: artık zoro son gücüyle
han kapısın yüklenir ama cehfer onları içeriye koymaz zoronun adamları canlarını zor kurtarır ve cahfere şöyle seslenirler ey cahfe gündüzde gecede senındır derler artık siirte giden kervan ler cahferı bekler olmüşlardı bir gün bu handa bir olay olur.

Halaf,e garısı : bir akşam üzeri siirten bir atlı tora doğru
yol alıyordu öyle bir atlı ki yoldeki çalılar atının çalımından ürküyor birde zoro,nun gözüne görünmüş ama zoro onu handa nasıl olsa yakalacak ve atını ve eşyalerini alcak hayalını kuruyordu halef ise akşam yakmak için çalı çırpı toplayın ca etrafta saklanan bir sürü adamların farkına varır halaf hiç bozuntuya vermeden akşam hazırlığını yapar, halaf sabaha yetecek kader çalı çırpı toplar ve akşam olunca ataşını yakar bu gece hande ne bir kervan nede bir ses var ve handekı karanlık ürkütücü bir hal almiş ama halef davetsiz misafirleri bekliyordu kulaklarını gecenin sessizliğine vermiş ne zaman bunlar kendini göstereceklerdi ve halef kendine göre plan tasarlarken gece yavaş yavaş ilerliyordu zoro ve adamları hanın içerisine çoktan gelmişlerdı zoro bu adamı önce korkutmak onunla eğlenmek için.
halefın önüne atılan uzuvlar: zoronun adamları önceden
öldürmüş bir adamı parçalara ayrılmiş ilk önce halefın önüne bir kol attılar halef ayağıyla onu ileriye attı bir kol daha attılar yine halef onuda ayağıyla öbür terafa attı bu sefer bir ayak attılar yine halef ayağıyla öbürlerın üzerine attı bir ayak daha attılar yine ayağıyla öbürlerin üzerine attı yavaş yavaş halef belanın geldığini seziyordu halefın önüne ölünün kafasını attılar halef yine ayağınla öbürlerin üzerine attı aniden halefe hucum ettiler
Karanlıkta gizlenan adam: hemen halef atik bir heraketle
ayağıyla yanan ataşı söndürü ve bir köşeye gizlenir yanına geleni boğazlar tam bu gizlemede zoronun yedi adamını öldürür zoro hemen kendini dişeriye atar ve hanın önündeki çalıların içine kendini zar zor atar halef dişari çıkıp şoyle seslenır şimdi senide yakalayıp öldüre bilirim ama bir nedenle seni öldürmeyeceğim burdaki olaya tanıksın adım halafe garısı,dır bir daha böyle kimseyi öldürmemenizi tevsiye ederim avlan bir gün av olur hiç aklınıza gelmedimi.
Zoro,nun liderliği: zoro yezidi olup siirte giden kervanları
soyup perişen ediyorları kimisini öldürür ve onları perişen eden yezidi gurubun lideriydi bu olaydan sonra bir daha bu işi yapmamaya ahd etti.?
devamı neden botkan:9 : m abdal

++++++++++++++++

CAFER VE KARDEŞLERİ CAHFERIN HARBAKURA BASKINI: YEZİDİLER . YEZİDİLERİN GEÇMİŞİ.

= NEDEN BOTKAN =

Cahfer: cahfer botkana yerleşen halilin altı oğlun dan
büyükleridir babası delave kınıkede öldürülünce babanın yerine geçer ve köyün yönetimi elle alır gece baskınlarıyla geçinen yezidilerle çok uğraşır.
halilin oğulları: halilin altı oğlu vardı cahfer, zeynal, adi,
tete, hasen, reşit, bunlar cehfer,ın sözünde hiç çıkmazlar cahfer artık yezidilerden artık sıkılır ve hep gece baskınları bunlara artık bir ders vermek gerektığını düşünür bozukilerle istişare eder ve şöyle der artık yezidiler işi çok ileriye götürmişler çok gece baskını yapıyorlardı artık onlara bir ders vermemiz lazımdır ve biz gece baskını yapacağız ancak böyle bunları yolla getıre biliriz, herkes cahferın sözünde
Gece baskınıda cahfer ve adamları :cahfer gece baskının
hazırlıkları yapıyordu ve yezidilere bir ders verecektı ve artık liderliğini isbat edecektı ve yezidilere ders verecekti ve liderlık konumu koruyacaktı oda dedesi gibi namını ve kahramanlığını her yana duyuracaktı ve hazırlanmak gerekliydi bütün detayları göz önünede kaçırmayacaktı yenilgiyi hiç hasba katmak değil yanlarında bile geçmemesi lazımdı cahfer öyle bir hazırlık yapmiştiki yezidiler şaşırıp kalacaklardı.
cahfer adamlarını toplar sakın bir birinden ayrılmayın birde sizi aramaya çıkmayalım bazılarına görev verır ve harbakur köyüne varırlar görevliler çobanları etkisiz hala getırırler ve yezidilerin bütün terşini getırırler.
bırhe name : ibrahim (bırhe) e name bozıkilerdendır bir
inek yavrusu kaçar terşin içinde bırhe arkasına düşer köyün içine doğru kaçmaya başlar bırheye derler bırak o büzağıyı kaçsın bırho hayır bir büzaği dahı salmayacağız ve büzağının arkasına düşer cahfer sıkıntıya düşer köyde ona bir şey olursa bu olayın sorumlusu cahfer idi arkasında adam gönderır onu uzaktan takip edin ve korumaya çalışın bırhe nameye seslenırler seni bekliyoruz bırho büzağı yakalamiş getırır,ken onu karşılamaya gidenler sevinirler
terşın getırılmesi : cahfer artık başarıyla yezidilerin
terşlerını getırıyordu önceden bir kaç yerden adamları siperlerde bekletmişti ve yanlarına varın ca onlardı kendilerine katıp geliyorlardı mava dağında inince yezidiler sere serte gelmişlerdi ve cahfere şöyle dediler senın annen desınki bir oğlum vardır övününsün gece bizimdir ve gündüz ortak diyorduk ama ey cahfer geceyide bizden aldın ve gündüze ortak oldun bu terş sana helal olsun.
terşin geri verilmesi : artık cehfer yezidilere güzel bir
ders vermişti bana boy ölçüşmezsiniz ve ayaklarınızı denk alın istersek bütün varını yoğunu alır farkına bile varamasınız yezidiler sabah olunca toplantı yaparlar çareyı cahferle barışık olmasından bulurlar ve elçi cahfere gönderırler cahfer aralardan antlaşma yaparlar bir daha gece baskınları cehferın himayasınde bulunan kişilere yapılmayacak
Yezidiler bu antlaşmaya uyacaklarını söz verırler zaten başka seçeneklerı kalmamişlerdi cahfer bütün terşin onlara verilmesini söyler yalınız bırhe o büzağiyi geri vermek istemez ve cahfer bu büzaği bırheye verirler
Cahferın liderliği : cahferın ünü çevrede duyulmyştu
artık himeyasında bulunan yerlere kolay kolay kimse saldırmazdı çünkü cahferın kahramanlığı o çevre duyulmuştu kararlı bir lider oldüğünü bildiler kendi himeyesındekileri için canını fede eden bir lider olduğunu farkına varmişlerdi.

Yezidiler kimdir : yezidiler şaytanın yolunda giden bir
kavimdir kısaca yezidilerın geçmişine bir göz atalım yezidiler önceleri müsülmanlardı fakat şaytan onları saptırıp islamden uzaklaştırdı (hikayeleri ırağın bir yerınde şeyh adı diye bir allah dostu vardı gayesı kavmını islamın emri içerisinde kavmını zirveye ulaştırmak gayesında idi, şeyh adi her müsülman gibi hac farizesını yerine getırmek için hazırlıklara başlamiş kervenla haca gitmişti. fakat bir kişi vardı bu fırsatı değerlendırmek için can atıyordu bu kavmi kendine kurban seçmişti zaten babalarına düşmandı önün yüzünden cennet,ten kovulmuştu ve insanları saptırmak için ellinden ne geliRse onu içindeki kiniyle yapıyordu çünkü o insanların en büyük düşmanı ve asıların lideri idi inatçinin önde gidaniy idi insaları cehenneme koymaya kendi kendine yemin etmişti ve alimlerden kaçıp cahillere yanaşan bir tabiata sahib idi buna halk dilinden ismine şaytan denir işte bu cini yaratık, şekilden şekile gire bilen yaratık, şeyh adinin şekline girip bu sene haca gitmediğini söylemiş ve şeyh adinin kavmını saptırmaya koyulmuş ne kader insanları allaha karşı isan ettırse onun için büyük başarıdır. :
devamı neden botkan:10 m abdal

--------------------------

NEDEN.BOTKAN: 10 .m abdal

neden botkan 10

++++++++++

YEZİDİLERİN TARİHİ HAKINDA: ŞEYH ADİ KİMDİR: ŞAYTANIN DÜŞMALIĞI

=NEDEN BOTKAN =
yezidileri saptıran kişi: işte bu sinsi düşman birde bilgi
yönünde çok bilgili çünkü melaikelerın yanında ders görmüş ve alim ve zakir bir şahsiyete sahipti, ama onda inat ve ademden kıskanır, ve kibir hasılatı ve kendini büyük görmek vardı, ve kibri yüzünden allahın c.calalluhu,nın emrıne karşı gelıp ademe secde etmeyip kendisinin ademden üstün oldüğünü söylemiş, ademin topraktan yaratıldığı kendisinin ataşten yaratıldığını ve ataşın topraktan üstün olduğunu söyleyip allah,ın c. c un emrine karşı gelmiş ve ceza olarak cenetten kovulmüş ve dünya yüzeyine atılmiş, kıyamete kader ne kötülük yaparsa yapacaktır ve hadefınde insan oğlu vardır. bu gaye kıyamete kader sürecektır işte şeyh adi,nın kavmını bu gaye ile saptırmaya çalışır ve kendi yolluna kurban ederek
islamden saptırır nefse hangi şey güzel gelirse bunu önerir bu kinci, ve uslanmaz ve nankör yaratık bu güzel insanları kandırır ve kendisine köle eder. zaman akıp giderken gerçek şeyh gelecek diye nasıl tuzak hazırlayacak bu gaye güder
şeyh adi,nin öldürülmesi : bu kinci ve nankör yaratık bir
plan hazırlamaya çalışır, nasıl bu allah dostunu ortadan kaldıracak, bu insanları asırlar boyunca kendine köle edecek, çünkü bu işi kökten hal etmek istiyordu kendi yapmaya selahyeti yoktu, çünkü Allah c.c .bu gücü ondan almiş yalınız vesvese verır ve yol gösterir ama kendine bağlayanlarla yaptırır tarih boyunca hep böle yapmiştir bu kinci cinni yaratık içindeki kötülüğü dişe vurmadan şimdi ben gidiyorum fakat bana benzeyan biri gelır sizi azarlar sakın ona inanmayın. ellerinizde ne geliyorsa onu yapın onun bu yorumunda onu öldürme vardı her zaman bu nankör ve ası yaratık böyle tuzaklar hazırlar kimini tuzağına düşürürsa o kişi ve kişiler husrana uğratır ama bu kötü yaratık bu olayların keyfını çıkarır. Şeyh adi kendi beldesıne gelınce kavmının değiştiğini görür islam dişi heraketleri sezer, kavmini ihtar eder bu kötü fiillerının bırakmalarını söyler artık kavmı ona yabancı olmuştu, birilerı merıkın (adamın) söylediği budur bizi saptırmaya gelmiş şeyhımizin şekline girmiştir ve gerçek şeyhını öldürürler. asıl felaketın içine girerler pişman olurlar ama iş işten geçer
çünkü kılvuzları meleki tavuz (şaytan, iblis,) olmuştur istediği yöne çeker olmüş ve şeyh adi hazretlerıne bir kabir yaparlar hem bu allah dostunu senenın belırli bir gününde ziyaret ederler fakat aci tarafı nankör ve kinci yaratığın yollunda giderler ve ona haksızlık yapıldığını düşünürler ataştan yaratılmiş ataş onu yakmaz sanırlar.) işte yezidilerin kısaca geçmişleri ataştan yaratılmiş ataş onu yakmaz diyanler var düşünmezlerki lezar ışını var diğer ataşları yok eder.
ataş ataşı yakarmı: bu olay batmanın çevre köylerinde
ceryan etmiştir batmanın çevre köylerinden bir yezidi içine bir kurt düşmüş nasıl merıkı (şaytanı) ataş yakar bir türlü akılı almıyordu komşu köyü müsülman olan bu yezidi sorunun cevabı bulurum bahanesiyle müsülman köyüne doğru yol alır bir bakarki köylü bir imam çift sürüyor barı bu imame sorayım ne cevap vercek ve yezidi, kolay gelsın kırve imam sağul kırve,
yezidinin sualı: yezidi kırve siz diyorsunuz merıkı ataş
yakacak öyle bir şey memkün değil merık ataştandır ataş ataşı yakarmı, imam anladıkı bu yezidi sözlu cevaba kanmaz öyle bir cevap vermeli kanı bir şekilde inansın.
imamın yezidiye masajı : imam yezidiye kırve sen uzak-
sın sesini duymuyorum bir az beri gel yezidi az beri gelıp yine soruyu tekrarlar fakat aralarında mesafe vardır imam kırve kulaklarım ağır işitiyor yanıma gel yezidi imamın yanına gelır ve şöyle der merık ataştan yaratılmiş siz onu ataş yakar diyorsunuz ataş ataşı yakarmı akılım bir türlü bunu kabul etmez kırve imam., imamde bu yezidiye vurmak için yerden bir toprak tezeğini almiş var gücüyle yezidinin kafasına vurur yezidi kanlar içinde kalır of anam imam benı öldürdü deyip doğrü evine gelır,
imamin ziyaretı: imam hiç bir şey söylemeden bir iki gün
bekler ve birileri imama sen falanca yezidi öldürmüşsün, bir toprak parçası vurdum der ordekiler imam efendi o yezidi yatağa girmiş diyorlar imamin yaptığı heraket bilinçli yapılmişti oda böyle bir şeyi bekliyordu veyezidiyi ziyaret etmeye gider yezidiye geçmiş olsun der çokmu kötü vurmuşum der yezidi kırve bana çok fena vurdun imam zaten böyle bir lafı bekliyordu aman kırve toprak toprağı acıtırmı sende topraktan yaratıldın ve bir toprak parçasi sana vurdum, yezidi işin farkına varır kırve imam doğru söylüyorsunuz allah isterse ataş ataşı yakar nasıl toprak toprağı actığı gibi.
Meleki tavüz : yezidiler şeytana meleki tavız derler bu
yönde onun yolunda giderler ve onlara keşif yönünde melki tavız bir şeyler gösterir çünkü onuda kendine göre bir levhası vardır (keramet ehlı olmaya aday olan bir müslüman ilk önce şaytanın levhasını görürler eğer bu kişi sabır edip ve bir mürşide bağlı ise allahın yardımıyla şaytanın lavhını geçer ve levhu mahfuza erişir bunlara keişf ehli denir).
Merık : merık yezidilerin kuladıkları bir deyimdır bunu
şaytan için kulanırlar çunku aslaşaytan demezler ve şaytan ismini söylemekten korkarlar :
devamı. neden botkan : 11, m abdal
=====================

= NEDEN BOTKAN =

Merık : yezidilerın kulandığı şaytan için bir isimdir
yezidiler ayırca ş harfını bile kulanmazlardı ama şimdi bu deyimler devam etip etmediğini bilgimiz fazla yoktur.( bir konu bir gün bir yezidi tenha bir yerde hafifça şaytan der korkular için de sağa sola bakar kimseyi göremez az daha sesini yükselterek şaytan der yinede etrafına bakar yine bir şey yoktur sesini az daha yükselterek şaytan der yinede tepki göremez artık korkusu gitmiştir avazı çıktığı kadar şeytan diye hakırır ve korkusunun yersız olduğunu anlar.) not bu kelimeler önceden geşmiş olduğu için elımde geldığınce açıklama yaparız inşaallah,
Şeytan : asıl ismi iblistır (anlamı allahın indinden ko-
vulmuş ve terd edilmiştir) şaytan ismi genel anlamında kulanılır insi ve cini şaytanlar için kulanılır.
Siirt : siirt türkiyenın 56 plakalı bir ilidir sirrtin yerlileri
mahalmi derler fakat onlar arap asılıdırlar ve daha sonra alıka yürüklerı yerleşmişlerdir p,k,k,nın çıkışıyle köylerin boşalmasıyle beraber botan beldesindeki köylerden göçen çok olmuştur, bazı devlet düşmanları millete işkence edip ya teröris yapar yada göçmeye zorlarlardı.
Mahalmi : güney doğu anadolu bölgesin deki dilini değ-
iştirmeyan arap kökenlilere mahalmi denir
kervan : develerle yahut katırlarla yada merkeplerle
bir yerden başka bir yere eşya götürüp getıren vasıtalı topluluğa kervan denir.
han : kervanlık yapanların gece kalmaları için yapılan
yapılardır bunlar ekseri konaklama yerleri olup devlet vaya hayırat sahiplerı tarafında yaparlardı. ( bir konu raman aşiretine mansup bir pir bu hikayeyı bendenize anlatmiştir. muhyedin amca, anlatır.
handeki gömü: bir zamanlar tor bölgesinde kıtlık baş
gösterır ahalı nerde ekmeklık buğday vardır diye seferber olur ama öyle bir müjdeli haber duyulurki ahalinin gönlüne su serper haranda dünylar zengini bir adam var yanına kim giderse ona istediği buğdayı verir tordeki kervan bu kıtlık zamanında bu zengin kişinin köyünün yollunu tutar bu kervan ancak bir kaç gün haran beldesine varır bu kervan açlıktan kıvranırlar çok kötü şartlar içinde oraya varmişlardi, artık ev sahibi hem onlara yemek hazırlar bu kervan uzaktan geldığını biliyordu bu insanlar kıtlık içindedırler bir an önce sofrayı kurma telaşına girer ama bir enteresen bir durum ortaya çıkar kervenın içinde genç bir delikanlı var ev sahibinin zenginliği ona layık göremez fakat bir konuyu unutmuştur insani zengin ve fakir eden allah,tır derin sırlara vahıf değildir. işte bu genc yüzeyı düşünür ve şöyle der bu adamın bir gözü kör ve kıyafetına bakın bu kadar zenginliğe müstahak değildir, bu lafları ev sahibi duyar ve delikanliya bir ibret çemberıde bir şeyler vermek ister fakat kervan uzaktan gelmiş ve bir kaç gündür bir şey yememişlerdır ama yedırse nasihatın değerı fazla anlayamazlardı, ve hızmetkarlere sofrayı toplayın bu genç bu zengiliği bana layık görmemiştir onun için başımdeki olaylarından birini anlatacağım kimi layık olup olmadığını bir nebza olsa belki anlarsınız hikayemden sonra size yemek yedırırım, ev sahibi anlatmaya başlar.
kimin neye layık olup olmadığına ancak o yüce allahın c.c.hunun işidir beyler bana iyi kulak verın bu olayda büyük ibretler vardır.
bingölden harana gelen terş: yılarden bir yıl bingöl çevre
sinde bir az kuraklık oldu terşimi közü ( otlu bir mera) bol olan bir yer bulmam gerekiyordu kışın son aylarındaydım anıdan beynimden şimşekler çaktı haran beldesi hatırıma geldi iyalimi toplayıp hazırlık yapılmalarını söyldım sonra harana doğru yol aldık terşin önünde atıma binmiştim ıyalım ve terşım arkamda yavaş yavaş yol alıyorduk nihayet fırat nehrin kıyısına varmiştik o sene çok çetin olduğu için fırat nehri donmuş yol üzerinde geçiyordu atımın üzerinden karşıya geçtim şöyle bir arkamama baktım yedi oğlum ve yedi gelınım birde yüzlerce küçük baş davarım gördüm allaha şükür edeceğine gurur ve kibir hisine kapıldım o anda o donmuş buz dörtan tarafından çatlamaya başladı buzün sesi ve çocuklarımın sesi ve terşimin sesi bir birine karıştı ve donup kaldım ne yapacağımı bilmiyordum atımdan inip acı bir treji içinde kalmiştim sanki zaman donmuş her şey alehime dönmüştü zar zor ayakta duruyordum atımın dizginlerini ellerimden bırakmadı ve elimdeki cirit,ti çenemin altına koyup o şekilde ancak ayakta dura biliyordum atım ani bir haraketle çenemin altındeki cirit gözüme girdi ve o an gözümü kayıp ettim gözümden kanlar akmaya başladı kendi derdıme düştüm
gözümdeki acıyı nasıl dindıreceğım ve bu halımle atıma binip yakın bir köye gittim bu perişen halımı görenler oldu ve benimle ilgilendiler gözümün acısını dindirmek için yapay ilaç kulandılar (koca karı ilaçları) çocularımı ve terşimi o an unutmuştum ve en sonunda her şeyimi kayıp etmiştim bir anlık kibir ve böbürleme sonucunda her şeyin yaratandan geldiğini biliyordum kendime geldiğimde kardeşimin yanıne gitmeye karar verdım
süriye,ye yolculuk: kardeşim süriyede duruyordu o
zaman sınır yoktu kardeşımin yanına vardım başımdan geçeni anlatım kardeşım beni evlendırmek istedi ne kadar karşı çıktıysam beni dinlemek istemedi evlendiğim gece yarısından uyandım bana doğru dahbenın geldığını gördüm kimsin necisin diye seslendım fakat cevap yok ve üzerime doğru gelmeye başladı silahımı alıp böğrune bir ok attım ve yere devirdim yanına vardığımda yeni evlendiğim hanımımdı büsbütün bunalıma girdi sabırdan başka ellimden bir şey gelmiyordu bir de kardeşım beni rahat bırakmıyordu beni teseli etmek için her yollu deniyordu ama benım imtihanden geçtığımı bilmiyordu bana mal mülk teklif ediyordu bense onu kırmamak için bahçesinde bir meyve ağacı seçtım şansımın dönüp dönmedığını ancak bu şekilde anlaya bilirdim meyvaler olgunlaşınca seçtığım ağaç kurumuştu ancak bu şekilde kardeşime cevap verebilirdim yinede gönlümü almak için ellınden geleni yapıyordu.
gaybın içinde dönen şans: bu duruma bir iki yıl daha
devam ettim üçüncü senanın sonunda seçtığım meyva ağacı bahçeden beli olup bol meyve verdiğini buldum artık yaratan benımle olduğunu biliyordum içimde tükenmez bir mutluluk vardı nihayet ve kardeşıme vede edıp gitmek istedim kardeşım yinede yanına bir az sermaye al fakat ben bir şey almak istemedim ve yolla koyuldum ve kayıp ettiğim terş ve evladlerımın mekanına doğru bir şeyler beni çekiyordu akşam üzeri bir hana vardım fakat o hande kervenler yüklerını yülüyorlardı ve niçin bu akşam üzeri gidiyorsunuz onlara sordum şöyle cevap verdiler gece bu hande kalan kayıpoluyor onun için burası kervancilere kabus olmuş.
handeki define: artık içimde hiç korku yoktur hep
düşüncem ve gayem iyi bir kul olmak geçiyor ve beni her tehlikeden kuruyacak bu düşünceyle çevreden çalı çırpı topladım ve akşam ataşımi yaktım han içi yavaş yavaş karanlık olunca eskide yetırdiğim hanımımı ve çocuklarımı ve terşımı hatırlamaya başladım ve bir filim şeridi gibi gözlerimin önünde geçiverdi bu olayın bir kaç saniyede vuku olduğunu kendim şahit olmuştum ve yaratan beni uyardığını biliyordum bu düşünceler arasındayken gece yarısına çoktan gelmişti ben ise yatmamaya gayret ediyordum çünkü zamansız uyku düşmandır bu düşmana yenilmemek için elimden geleni yapıyordum (misafirlerin dayanması son safahaya gelmişti gizliden o gence çıkışıyorlardı ve sen bizim yemeğimize engel oldun diyorlardı.)bu hande gece kalanlar gayıp olup gidiyordu her ne ise bu geceleyın gelıp burdahi insanları yok ediyordu ben bu düşünceler içerisinde iken büyük bir hişirti hanın bir köşesinden gelmeye başladı hafifça ataşım oraları aydınlatıyordu sanki yerlere sürünüp biri geliyordu içime bir korku düştü ama yaratan benımle olduğunu biliyordum ondan izinsiz bir yaprak bile daldan düşmeyeceğini biliyordum ve kendime cesaret vermeya başladım ve sesin gelen yöne yöneldım birde ne göreyim gözlerı parlayan bir ecderha(yılan) bana doğru geliyor kılıçımı kınından çıkarıp öylesıne durdum iyice yanıma yaklaştı beni yutmaya çalışırken allahtan yardım istedim ve kılıçımı kafasaına çaldım ve bu ejderhayı parçalara böldüm, bu ejderhanın bir eşi daha var düşüncesiyle bir ağaç parçası meşale yaptım ejderhanın geldiği yöne doğru gittim kayanın içinde bir yarık vardı yarığı takip ettim bazı yerler çok dar oluyordukendimi sıkarark geçiyordum sanki biri benim hedefe varmam için beni teşvik ediyordu var gücümle ilerliyordum o dar yarığın sonunda geniş bir odaya girdim odanın ortasında altından elmasa kadar ne ararsan vardı artık sabırın karşılığı bulmuştum sabaha kader rahat uyudum orda bulunan en yakın köye indim yedi adam katırlarıyla beraber kıraladım gördüğünüz bu arazıları bu defineyle aldım yine allahıma binlerce şükürler olsun yedi oğlan yedi gelin verdi, veren de o alanda o gerisi hep bahane. ev sahibi hizmetkarlere seslendı artık sofrayı kurabilirsiniz..?
yerleşim birim leri içindeki hanlar ekseri paralı olup yerleşim birimleri dışında kalanlar ücretsızdiler,
lider: her hangı bir topluluğun önderi veya önde geleni
o topluluk bu liderin emriyle heraket edip ve sözüne uyum sağlarlardı: devamı neden botkan : 12

___________________

MİREK.SEYİD. ŞERİF.FATIMAT-UZ-ZEHRA. MUHAMMED S.A.V.

=NEDEN BOTKAN =

Mirek: lider veya öncü bir kaç aşireti yöneten kişilere
denir. eskiden kürtleri yönetene mir derlerdi
Seyid: seyid kime denir hazreti fatıma annemizin
r.a.nın oğlu hz, hüseyın r.a. soyundan gelene seyid derler (seyid büyük veya önder anlamındadır, bu büyüklük nerden gelir hz peygamberimiz muhammed sallahu alayhı vesellam torunları olduğu için bu tazim ve büyüklük ordan gelir )hz peygamberimiz s.a.v,ın soyu hz fatıma r. a.annemizle devam etmektedır bu sayede hz hasen ve hz hüseyin r.a,nın soyundan gelenler her zaman ümmete lider veya önder olmuşlardır yani ümmet için gemi olurlar çünkü onlardan şayh ve keşif ahlı çok çıkar,
seyidler yeşil sarık sararlar nedeni hz hüseyın r.a kerbelade şehid edilip onun soyun tek zaynal abidin r,aleh kurtulduğu için soyu az olduğu için değer verilmiştir.
Şerif : şerif hz hasen r.anhu,nun soyundan gelene denir
hz hasenın soyu daha fazladır bunlar beyaz sarık sararlar bunlarda aynı soyden gelmektedır bu deyimler sonraden ortaya çıkmiştir hz hasen hz hüsyinde r.a. rasullahın ehli beytındedır, yani anlayacağınız hz peygamberimiz s.a.v,ın zereleri onların vücüdlarında bulunduğu için ümmet bunlara sagıda kusur etmezler ümmet şuanda büyük kumandanı beklemektedır yani islami birleştırıp küfrün bütün kapıları kapatacak allahın dinini asrı sadet gibi yeryüzüne hakim kılacaktır bu kumutan hz mehdidir bu şerfli komutan şeriflerden meydana gelecektır, ya rabbi şayet onun devrine varırsak ona hızmetkarlerden eğle amin. bu konuları yazmaya kalksak kitaplar dolacak ellimizden geldığı kader kısa yazmağa çalışıyoruz bu kelimeler daha önce geçtıkleri için açıklama yapmak zorundayız,

fatımat-uz-zehra : hz fatıma annemız radıyallahu anhu

hz peygamber s.a.v ,ın ufak kızı olup miladı 609 yıllında doğmuş 15 yaşında iken imami ali k.v le evlenıp bir yıl sonra hz hasan r.a dört yıl sonra hz hüsyın r.a,hu doğup muhsin ve iki kızı vardır yani toplam çocuk sayısı beştır muhsın daha ufak iken vefat etmiştır hz fatıma annemiz r.a 23 yaşında iken vefat ettiler mazarı şeriflerı cennetı bakıdadır ehli bet,ten ilk o hz peygamberden s.a.v den sonra vefat etmiştır allah c.c ,hunun emriyle hz ali ile evlendırıldıdi ve mihrine ümmetın günahkar kadınlarına şefaat ,tı ekledı yanı mal mülk istemedı günahkar kadınlara şafatçi olcak. ve hz ömer,ın kayın velidesidır. bir bahaneyle hz ömer r.a onun sütünden bir yudum içmiştir, olay şöyle ceryan etmiştır, hz ömer r.a gözüm ağrıyor diye bir kaşık süt istemiş, gözüme koyacağım diye ama gayesı kadınların seyıdıne evlat olmakmiş. fatıma r.a annemiz yüzü beyaz olduğu için zehra demişlerdır meryem,den sonra cennette, kadınlerın seyıdıdır, fatıma annemiz r.a nifas ve hayız görmezdı, çok zeki bir hanım efendiydi, hiç bir zaman hz ali k.v yu üzmezdi.. ( bir gün peygamberimiz s.a.v. ya ali, allahı c.c ne kadar seviyorsun. imam çok dedi. ya ali beni ne kadar seviyorsun. çok dedi. ya ali fatıma,yı ne kadar seviyorsun. çok dedi. ya ali hasen hüseyini ne kadar seviyorsun. çok dedi. hz peygamber s.a.v bunlarınn aralarında bir sınır olması gerekır, ve hz ali r.a mahçup olup eve gelır, hz fatıma annemize r.a. anlatır bu olayı. hz fatıma r.a bundan kolay ne vardır der, ve şöyle der...

Allahı c.c u aklımla imanımla çok seviyorum..

Resüllallahı kalbım ve imanimla çok seviyorum..

Fatımayı nefsım ve imanimla çok seviyorum..

Hasen ve hüseyini şavkatımla ve imanımla çok seviyorum. diycektın.?

hastalara adak: bir ara hz hasen ve hüseyin

hastalanırlar , hz ali ve hz fatıma annemiz iyileşmeleri için, üç gün oruç adarlar, iyileşirler, bunlarda oruca niyet ederler. birinci günü tam iftarı yapacakları sırada. yetimler kapılarına gelip allah için sadaka isterler, evlerınden o yemekten başka bir şey bulunmadığı için, o yemeğını verırler ve ikinci güne sahursuz niyet ederler. akşam iftar edeceleri sırada. bir fakir kapıda sadaka ister, yine iftar yemeğini verirler. üçüncu günün orucuna yemeksız niyet ederler, akşama iftar edeceklerı zaman bir esir, sadaka ister. ellerindeki yine verırler. bu olay sonunda bunların hakında, insan süresinde.. 7-9 ayetı kerimeler inmiştir )

hz peygamberimizin s.a.v.ın haneyı saddetleri(evlerı)

Muhammed s.a. v : hz muhammed salallahu alehı

vesellam. şimdi nerden başlayacağımı bilmiyorum, az da olsa fahri kainetın hakında, yazmak istiyorum, fakat yazmaya gücüm yetmiyor ve allaha sığınıp, az bir cüzü onun hakında yazmak nasip edecek inşaallah. 18 bin alemın özü. alemlerın gözlerının nuru. velilerın sönmeyen aşk ataşı. allahın sevgilisi. kainetın oluşuna sebep. adem a.s, afına sebep, yaratılanın ilki, peygamberlerın sonucusu.

allaha inanların cennet anahtarı, ümmetın şafatçısı. kıyamette peygamberlerın öncüsü. dünyanın en güzeli, insanların en şafkatlisi. yeryüzüne gelen rahmet pınarı ümmetın kötülüklerine üzülen. zaiflerın hamisi. dertlilerın sığınağı.rasüli sakaleyn (cinilerin, insanların peygamberi.) kusuruma bakmayın milyonlarca dilim olsa onu meth etmeye gücüm etmez..

muhammed s.a.v. mekkede doğup, medinde yaratana kavuştu, 63 yaşında iken Vefat ettiler.. doğmadan bir kaç ay önce babası, 6 yaşında iken annesı vefat ettiler . dürül yetim (yetimlerin incisi) lakapıyle anıldı.. dedenın himayesinde 8 yaşına kadar kaldı. dedesı vefat edınce (Abdulmutalıb). Amcası ebu talip,ın yanında büyüdü ..

devamı: neden botkan:13

____________________________

MUHAMMED S.A.V. KUTLU DOĞUMU : ÇOCUKLUĞU:

=NEDEN BOTKAN =

HZ peygamber s.a.v. daha sonra amcası ebu talib ,ın

yanında büyüyür ebutalib onden önce yemek yemezdı ilk önce onun el atmasını istiyordu, 25 yaşında iken hz hatica r.a annemizle evlendi ilk önce kasım adındaki çocuk doğar bu yönden hz peygamberimize s.a.v. ebul kasım denılmiştir. 40 yaşında iken hira mağaresınde kendisine vahi gelmiştir 53 yaşında iken medineye hicret etmiştır 63 yaşındaiken vefat etmiştir.

mekkeyı mukerremenın genel görüntüsü hira dağından

Kutlu doğumu :muhammed s.a.v. Rabiulevvel

ayın 12,sinde pazartesı sabaha karşı dünyaya teşrif ettiler. miladi 571 20, nisan o gün daha güneş doğmadan, dünya onun nuruyla aydınlandı.

o kutlu nur doğunca çok mucizeler, meydana geldi.

Doğduğu zaman sünetlı göbek bağı kesikti. doğduğu zaman secdeye kapanıp, ümmeti, ümmeti,(ümmetım ümmetım) diye sölerdi. Birde şahadet parmağını kaldırıp, lailaha ilallah ena resulallah (allahtan başka ilah yoktur ben allahın resüluyum).diye söylerdi,

(doğumuna hayvanlar melekler arz ve bazı bilginler sevinmişlerdi bir birlerine müjdeleyorlardı. fakat insanların çoğu medeniyet zulmatında idi edebiyat son safhada, ama hak hukuk insan haysiyeti ayaklar altında, gücü yeten yetene hür insanları köle olarak, satarlardı. kaabeyı şerifede üçyüz kusur put vardı, ne yazki o edib insanlar, bunlara tapıyorlardı. bunların üzerinden rant sağlıyorlardı. kız çocukları diri diri toprağa gömülmeyi, adet etmişlerdi. fakat bazı bilgi sahipleri kimseler onun yollunu gözliyorlardı. o gelecek yeryüzünde, zülmat perdesını, param parça edecektı. ah o gelse diye inliyorlardı. bir yaratık vardı,(iblis) doğumundan rahatsız olmuş köşe bucak kaçıyordu. çünkü onun nuruna secde etmemişti. (sevinmemişti saygınlık göstermemişti), kendini insandan üstün görüyördü, allahın emrini hiçe sayıp karşı gelmişti, bu yüzden allahın c.c. tarfından kovulmuştu, cenneti ona yasak etmiş, kiyamete kadar insalarla üğraşacak, ve putlara yardımcılerını koyup, kendine inananlara, ğayıptan haber verırlerdı,. çünkü onlar semaye çıkıp melekleri dinlerlerdi. ama o nur doğmuştu. bu iblis avanelerıne semanın, kapılarını kapatmişti. artık bu sinsi düşmanın değerı kalmiyacaktı. onun için, iblisi bir sıtma hasatalığına tutulmuş, nasıl insaları kandırıp, kendine bağlacaktı. bir türlü çare bulmuyordu. ama avanesınden biri şöyle dedi ümmetın içine kıkançlık, dünya malına bağlılık, ölüm korkusunu koyarız dedi. iblis bu sözler işitince, ancak kendine geldı. iblis bu sözlere çok sevindi. ancak bu şekilde onları kandıra biliriz..? medayin şekrindeki, kisranın sarayından 14 burcu yıkıldı kisra korkunç bir rüya gördü. kısra taabasındeki bütün bilgin leri toplayıp gördüğü ruyanın yorumunu istedi. danişmanı ancak satıh bu yorumu yapabilir. bin yıllık yanan mecüsi ataşları bu gece söndü, artık yeryüzü o kutlu nura kavuşmuş, Nihayet yahudi bilginlerin beklediği son peygamber s.v doğmuştu, çünkü gökyüzünde yeni bir yıldız görülmüştü.. kaabedeki putlar yüz üstü yere yıkılmişlerdi, müşrükler korku içinde ne yapacaklarını bilmiyorlardı.. insanların mükaddes saydıkları save gölü, suyu çekilip kurudu.. bin yıldan beri suyu akmayan semave nehri, artık suyu akmaya başladı (şam tarafında bulunan bir nehir yatağı.) ..

Çocukluğu : peygamberimiz s.a.v ,mi annesi amine

hatun 9 gün emzirdi. sonra ebu lehebın ceriyesi süvebe hatun günlerce, emzırdi.. daha sonra süt anneye vermek için aday arandı, o yıl sad kabilesında kuraklık olmuş beni sad kabilesi kureyşın zenginlerının çocuklarına, dadılık (süt annelığı). yapmak için geliyorlardı. halime hatun,da bu gaye ile mekkeye gelmişti, o serveri aleme süt annesi olmuştu.. rüyaden Gördüğü nura kavuşmuştu, o büyük devlete kavuşmuştu.. o kondakdeki nur, halime hatunun sağ memesın emip sol memesını, süt kardeşına bırakmişti.. artık halime hatunun beldesınde kuraklık bitmiş. o nurun sayesınde toprak yağmura doymuş. hayvanlerın memelerı süt dolmuş..

iki aylık iken emekliyordu..?

üç aylık iken ayakta durmaya başladı..?

dört aylık iken duvarlara tutunarak yürüyordü..?

beş aylık iken yürümeye başladı..?

altı aylık iken iyice yürümeye başladı..?

yedi aylık iken her tarafı dolaşıyordu..?

sekız aylık iken anlaşılır şekide konuştu..?

dokuz aylık iken gayet fesih konuşmaya başladı..

on aylık iken ok atmaya başladı..?

dukuz aylık iken konuştuğu sözler, bu sesler kendisinde duyulurdu. la ilahe illallahu vallahu ekber velhamdülillahi rabbıl alemin..?

bismillah demeden hiş bir şeye dokunmaz çocok oyunlarından uzak dururdu.. çocoklara oyun için yaratılmadığını söylrdı.. asla yemeğı sol elliyle yemezdı..

devamı. neden botkan : 14. m abdal

---------------------------

MUHAMMED S.A.V ÇOCUKLUĞU:GENÇLİĞİ:FADILLARIN YEMİNİ: HATİCE-TÜL KÜBRA,NIN KERVANI.

= NEDEN BOTKAN =

Paygamberimiz s.a.v çocukluğ : her gün onu güneş ışığı

gibi bir nur kaplardı, sonra yine onu bırakırdı..İki yaşına girdiğinde, gelişmiş gösterişli, bir çocuk gibiydi. üzerinde beyaz bir bulut, daima dolaşıyordu.

bazı eshabi kiram larden r.a .

ya rasülullah kendinizden bahs edermisiniz. deyınca,

şöyle buyurdular.. '' Ben ceddım ibrahim,in düasıyım.

kardeşim isa,nın müjdesiyim.! annemın ise rüyasiyim. O bana hamile iken, Şam saraylerini aydınlatan bir nurun, kendisinden çıktığını görmüştü..

Ben Sad bin bekır oğulları yanında emzırılıp büyütüldüm. Bir gün süt kardeşimle birlikte, evimizin arkasınada kuzuları otlatıyorduk. O sırada yanıma beyaz elbiseli iki kişi geldi.. Birinin elinde içi, karla dolu altından bir tas vardı.. Beni tutular, göğüsümü yardılar, kalbımı da çıkarıp yardılar. Ondan siyah bir kan parçası, çıkarıp bir yana attılar. Göğüsümü, kalbimi o karla temizlediler..'' buyurdular

Halime hatun o serveri alemın dört yaşlarında iken.

onu annesine götürür. abdul mutalib halimeye çok ihsande bulunur halime yeter derken ben zenginim fazlasını verdı o mertlerın manbai. Halime hatun onu mekkeye bırakınca, sankı canında bir parça bırakmiş gibi oldu..

hz muhammed s.a.v altı yaşına kadar annenın yanında

büyüdü altı yaşında iken, o kainetın nuru yanlarında ümmü eymen, annesiyle beraber. dayıların yanına medineye gider. annesiyle beraber babasının kabrini ziyaret ederler.

Medinede bir ay kalırlar hz muhammed s.a.v beni neccar

kuyusunda yüzmeyi öğrenirler. bu esnade yahudi alimleri sırtındaki nubuvet mührü görürler. ve başına üşüşürler işte ahır zaman peygamberı derler. ümmü eymen bu konuyu, amine hatuna haber verır. oğluna zarar gelmesın diye mekkeye doğru yol alırlar..

Ebva denılan yere hz aminanın hastalığı artar burda vefat eder..

hz peygamberimizin s.a.v babası annesı hz ibrahi dini üzerinde idiler. hz muhammed s.a.v peygamberlık nubuvetı alınca babasını annesını ebu talıbı diriltip kendine ümmet yapmiş yine vefat ettiler..

ümmü eymen hz peygamberimizi s.a.v dedesı abdul mutaliba teslim edıp sekiz yaşına kadar dedesının yanında kalır..ümmü eymen hizmette kusur etmez,dı..

Necranlı bir rahib abdulmutaliba ahır zaman peygamberın vasıflarını sayarken hz pegamber yanlarına gelir. rahib işte budur. abdulmutaliba, bu neyin oluyor, oğlum der..

Rahib bunun babası yaşamaması lazımdır, abdulmutalib, o torunumdur daha doğmadan önce babası vefat etmişti der. rahib şimdi doğru söledın..

Peygamberimiz s.a.v sekız yaşındayken, dedesı vefat eder.. dedesı vefat etmeden önce çocularını hepsını çağırır, o kutlu nura şöle der oğulcuğum amcalarından hangisinin yanında, kalmak istersin. ebu talibin yanına oturur onu seçer ...

Ebü talib şama giderken o kainetın nuru on iki yaşlarında idi onunla berber gittiler.

Kervan busrayavarır rahib bahire kervanın üzreinde beyaz bir bulut kervanı takip ederken görür. manastırın yanında kervan konaklarken ağaç dalları kervana karşı eğiliyordu..

Bu halı görünce kervanı yemeğe davet eder. rahib bahire gelenlerın içinde istediğini bulmayınca. sorar sizden kalan varmıdır. evet bir kişi gözcü diye bıraktık..

Rahib bahire ısrarla getırmelerını ister fahri kainet gelır, rahib bahira bir kaç sualden sonra sırtındeki nübüvet mührüne bakar.. sakın onu şama götürmeyin yahudi alimlerı onu tanıya bilirler ve onu öldürmeye çalışırlar..

Ebu talib yükünü ücüz bir bahayla satıp ordan geri döner..

amcası zübeyir ticaretını kazançlı olması için kainet nurunu yanınada götürür.on yedi yaşında iken yanına alıp yemene doğru kervena gittiler..

Gençliği : o kainetın nuru, doğru sözlu.. el emin lakabı gençliğinde almişti her kes ona güvenır, saygıda kusur etmezlerdi.. koyun güder ve bu yönde geçimi sağlardı..

Fahri kainet yırmi yaşlarında. zülüm mekkede kol geziyordu. mal ve can güveliği yoktu. kabillerın önde gelenlerde asayış için bir cemiyet kurarlar, üyelrinden biri fahri kainettır.? hilf-ul Fudül cemiyeti, (fadılların yemini)..

uzun süre bu cemiyet saysınde asyış sağlandı..fahrı kainet peygamberlık zamanında bu olayı. şöyle.
anlatmaktadır, s.a.v.
''Abdullah bin Cedan'ın evinde yapılan yeminleşmede bende bulundum. Bence yeminleşme kırmızı tüylü develere ( sermaye,sıne) sahip olmaktan daha sevimlidır.
Şimdi de böyle bir meclise, çağırılsam icabet ederım.''
buyruldu.
Fahrı kainet s. a.v. 25 yaşlarına girmişlerdi amcası ebü
talib geçimi çok sıkıntıylıydı. o esnade hatice-tül kübranın bir kervanı şama gitmeğe hazırlıkları içinde idi. ebü talib meramını fahrı kainete s.a.v. anlatır hatice-tül kübra r.a. kervanını şama götürecek emin bir kişiyi ardığını söyler. fahrı kainet s.a.v bunu kabul eder.
Hatic-tül kübra r. a. kervanı : kainetin nuru s.a.v kervnı
şama götürmeye razı olmuş azda olsa amcasının yükünü hafifletecek maksadıyle

devamı: neden botkan: 15 . m abdal